26 Aralık 2014 Cuma

2015 Gelmiş Hoşgelmiş


 

 
2014 ü uğurlamamıza sayılı günler kaldı. Bu yıl benim için hem bitişlerin hem de pek çok yeni güzel başlangıçların yılı oldu. Özellikle işimde pek çok hayal kırıklığı yaşadım. En kötüsü de mobbinge mağruz kaldım. Şaka gibi ama ne yazık ki gerçek. Neyse ki her şeyi atlattım. Yaşadığım kötü anılar aklıma bile gelmiyor. Keşke yaşanmasaydı ama henüz yolun başında böyle bir olay yaşamak beni daha da güçlendirdi. İşimi, insan kaynaklarını o kadar çok seviyorum ki kariyer yolumda önüme çıkan tüm engeller artık benim için çocuk oyuncağı.

Şu anda her şey yolunda, o kadar huzurluyum ki benim için önemli olan da bu. 2015 yılı için kendime yeni hedefler koydum, yapmayı planladığım pek çok şey var. Doktoraya başlamak istiyorum, uzun süredir ihmal ettiğim bloğumla daha çok ilgilenmek istiyorum, daha çok kitap okumak, operaya, pasta kursuna gitmek istiyorum, limon ağacım kurumasın istiyorum. Wish list’im o kadar uzun ki…

Yeni yıl demek benim için yeni hayaller demek… Hayallerimin gerçekleşmesi için çalışmaya başladım bile…

Bol kazançlı, terfili, hayallerinizin gerçekleşeceği mutlu bir yıl dileğiyle…
 

 

27 Ekim 2014 Pazartesi

Özensiz Doldurulmuş İş Başvuru Formları


Başlığı okuyan insan kaynakları uzmanları ne demek istediğimi çok iyi anlıyorlar.

www.kariyer.net den ilanı verdiniz. Pek çok başvuru aldınız ve adayları mülakata davet ettiniz.  
Farklı formattaki özgeçmişleri değerlendirmek zor olacağından, mülakat öncesi adaylardan kuruma özel iş başvuru formunu doldurmasını istediniz. 
Bazı kısımları boş bırakılmış, buruşturulmuş,  özensiz bir şekilde doldurulmuş başvuru formunu elinize alıyorsunuz. Karşınızdaki aday hakkında ne düşünürsünüz?

Ne yazık ki pek çok aday “nasıl olsa hazır özgeçmişim ellerinde var” düşüncesiyle özensiz bir şekilde başvuru formunu dolduruyor. Kötü doldurulmuş bir başvuru formu aday hakkında olumsuz bir ilk izlenim bırakır. Oysaki başvuru formu ne kadar dikkatli doldurulursa aday hakkında daha net bilgiye sahip olunur. Özenli doldurulmuş başvuru formu adayın işe verdiği önemi gösterir.

Peki, başvuru formlarını nasıl doldurmalıyız?

Formu doldurmadan önce bir kez okuyun.

Okunabilir bir yazıyla formu doldurun.

Mülakata giderken yanınızda mutlaka vesikalık bir resminiz olsun. Resminizi iş başvuru formuna ekleyin. Böylece insan kaynaklarının karar aşamasında sizi kolayca hatırlamasını sağlarsınız.

Formu eksiksiz doldurun.  Adaylar daha çok ücret kısmını boş bırakıyorlar. Burayı boş bırakmak yerine “kurumun ücret politikasına uyacağım.” yazabilirsiniz.

Size ulaşılmadığında aranabilecek bir yakınınızın telefon numarasını da ekleyin.

İmza ve tarihi unutmayın.

Yetkili kişiye vermeden önce, atladığınız bir yer olup olmadığını kontrol etmek için formu tekrardan okuyun.

Formu katlamadan, buruşturmadan yetkiliye verin.

Bol şans J

24 Ekim 2014 Cuma

Mikro Özgeçmiş




Özgeçmişini her yere gönderdin, kariyer.net  de bulduğun tüm ilanlara başvuru yaptın ama hala iş bulamadın mı?

Başvurduğun kurumlardan geri dönüş alamıyorsun,
Mülakatlara davet edilmiyorsun,
Umudunu kaybetmek üzeresin,
Artık iş aramayı bırakmayı düşünüyorsun,
Telefonun bile çalmıyor…
Yalnız değilsin, iş arayan pek çok kişi de seninle aynı durumda.

Günümüzde iş bulmak gerçekten çok zor. İş ararken her türlü kaynağı kullanman gerekir. Tek bir kaynağa bağlı kalmamalısın. Sadece internet üzerinden başvuru yapmak artık yeterli değil. Bu durumda farkındalık yaratıp, yeni bir şeyler yapmalısın: Mikro Özgeçmiş gibi.

Seni kısaca anlatan mikro bir özgeçmiş oluşturup, onu bir kartvizite bastırabilirsin. Micro özgeçmişin, seni referans gösterecek kişiye kolaylık sağlayacaktır.

Hazırladığın mikro özgeçmişini seni tavsiye edebilecek akrabalarına, arkadaşlarına, hocalarına, eski iş arkadaşlarına dağıtabilirsin.

Gittiğin mülakatlarda başvuru formuna ekleyerek farklılığını ortaya koyabilirsin. Mikro özgeçmiş senin yaratıcı bir kişiliğe sahip olduğun izlenimini verecektir.

Mikro özgeçmişin yeterli zamanı olmayan işe alım danışmanlarının da işini kolaylaştıracaktır.

Micro özgeçmişin cebe sığabilecek kadar küçük, gerekli bilgileri içerecek kadar büyük olmalıdır.

Oluşturduğum mikro özgeçmiş örneğini aşağıda paylaşıyorum. Sen de kendine özel bir mikro özgeçmiş oluşturabilirsin.



Resim
Ad, Soyad
Doğum tarihi, Cinsiyet
Adres, Telefon Numarası
Eğitim Bilgileri
İş Deneyimleri ( Tarih ve pozisyon yeterli)

Yazımı keyifle okumanız dileğiyle..


17 Ekim 2014 Cuma

Para Kazanmak İçin Değil Öğrenmek İçin Çalışın



Başlığı görüp sakın yanlış anlamayın.

Bu yazım yeni mezunlara ithafen…

Okuldan yeni mezun oldunuz, iş deneyiminiz yok ya da kariyerinizin başlarındaysanız; para kazanmak için değil de öğrenmek için çalışmak önceliğiniz olmalı. Sonsuza kadar değil tabi ki, ilk iki yıl.

Hepimiz pek çok hayallerle okuldan mezun oluyoruz.
Ama iş hayatı sandığımız kadar kolay değil.
Hayal kırıklıkları yaşıyoruz…
Aylarca hatta yıllarca hayalimizdeki işi arıyoruz.
Henüz yolun başındayken pes edip bırakmayı düşünüyoruz.

Yeni mezun gençlerden pek çok mail alıyorum. Herkesin en büyük sorunu işsizlik…  Bunun başlıca sebebi de yeni mezunların iş hayatını tanımadığı için çok hayalperest olmaları.

Okuldan yeni mezun olan bir adayı hemen müdür yapmıyorlar ne yazık ki…

Yeni mezunlar özellikle de iyi bir üniversiteden mezun olan adaylar, mezun olur olmaz çok iyi bir pozisyonda işe başlayacağını sanıp hayal kırıklığı yaşıyorlar. Üniversite yıllarında “mezun olunca bir çaresine bakarım” diye düşünmeyip, projelerle, stajlarla, gönüllü çalışmalarla, part time işlerle çalışma hayatına adım atanları ayrı tutuyorum.

Yeni mezunların iş ararken önceliği para olmamalıdır. İlk önce deneyim sonra para! Deneyim kazandıktan sonra para da gelecektir. Bu yüzden ücreti az bulup iş tekliflerini reddetmeyin.

Deneyim kazandıktan sonra hem kazanacağınız para artacak, zam ya da terfi alacaksınız hem de iş seçme lüksünüz olacak. Artık deneyimsiz olduğunuz için başvurduğunuz kurumlardan geri çevrilmeyeceksiniz. Rakip kurumlardan iş teklifi bile alacaksınız.

Çok değil en fazla 2 yıl parayı değil işi öğrenmeyi tercih edin, merak etmeyin gerisi gelecek…

Bol kazançlı günler…



22 Ağustos 2014 Cuma

Başarılı Olmak İçin 21 Tavsiye




New York Times’ın çok satan kitapları arasında yer alan Life's Little Instruction Book” un yazarı H. Jackson Brown Jr. aynı zamanda Başarı için 21 Öneri” listesini de yazmıştır.

Bu yazımda sizlere H. Jackson Brown Jr.’ın listesinde yer alan; aslında hepimizin bildiği ama dikkat etmediğimiz maddeleri hatırlatacağım.

Başarı için 21 Tavsiye:

Doğru kişiyle evlenin. Bu bir tek karar mutluluğunuzun ya da mutsuzluğunuzun %90nını belirler.
Sevdiğiniz işi yapın. İşiniz, yeteneğinize ve harcadığınız zamana değsin.
İnsanlara beklediklerinden daha çok şey verin ve bunu neşeyle, isteyerek yapın.
Tanıdığınız en pozitif ve en heyecanlı kişi olun.
Kendinizi ve insanları affedin.
Cömert olun.
Minnettar bir kalbiniz olsun.
Süreklilik, süreklilik, süreklilik.
Maaşınız az bile olsa para biriktirmek için kendinizi disipline edin.
İnsanlara size davranılmasını istediğiniz gibi davranın.
Sürekli gelişiminiz için kendinize söz verin.
Kaliteli bir birey olun.
Mutluluğun; mal mülk, güç ya da prestije dayalı değil de sevdiğiniz ve saygı duyduğunuz insanlarla olan ilişkinize dayalı olduğunu unutmayın.
Sadık olun.
Dürüst olun.
Lider ruhlu olun.
Bazen yanlış yapsanız bile kararlı olun.
Başkalarını suçlamayı bırakın. Hayatınızın her alanında sorumluluk alın.
Cesur olun. Geriye dönüp baktığınızda bir kere yaptığınız şeylerden değil de daha az yaptığınız şeylerden dolayı pişmanlık duyacaksınız.
Sevdiklerinizle ilgilenin.
Annenizin gurur duymayacağı hiçbir şeyi yapmayın.

Zaman ayırıp yazılarımı okuduğunuz için teşekkür ederim..

25 Temmuz 2014 Cuma

İnsan Kaynakları Çalışanı Nasıl Olmalı?



Pek değerli meslektaşlarım, meslektaş adaylarım, blogger arkadaşlarım;
Hepimizin de bildiği gibi insan kaynakları ülkemizde hak ettiği değeri görememiştir. Ne yazık ki; personel müdürü zihniyetinden henüz kurtulabilmiş değiliz.

Burada iş bize düşmektedir. İnsan kaynakları mesleğini değerli hale getirmeliyiz, insan kaynağının önemini vurgulamalıyız. İşimiz çok zor ama çok önemli.
Peki, biz insan kaynakları profesyonelleri nasıl olmalıyız?

İnsanı sevin. İnsanı sevmeyen bir İnsan Kaynakları Çalışanı düşünemiyorum. İnsanı sevmiyorsanız insan kaynaklarında başarılı olamazsınız.

Profesyonel bir temsil çok önemli. Unutmayın bir kurumun yüzü İnsan Kaynaklarıdır.  Özellikle mülakatlarda kurumu insan kaynakları temsil eder. Gelen adaylar kurumu size göre değerlendirir.

Gülümseyin. Her zaman pozitif olun. Kişisel problemlerinizi işe yansıtmamaya çalışın.

Sabırlı olun. Bol bol şikâyet dinleyeceksiniz. Çalışanları mutlu etmek gerçekten çok zor J

Arabulucu olun. İnsan Kaynakları çalışanı; işçi- işveren ve sendika ilişkilerini dengeli ve sağlıklı bir şekilde yürütmek zorundadır. Kurumda arabuluculuk görevi insan kaynaklarına düşmektedir. Her zaman yıkıcı değil yapıcı olmaya çalışın.

İletişim becerilerinizi güçlendirin.

Problem çözücü olun. Çalışanlar bir problemi olduğunda gönül rahatlığıyla size başvurabilsin.

İnsanların çalışırken mutlu olmalarını sağlayın.  Çalışanlarınızın evlerine mutlu ve huzurlu bir şekilde gitmelerini sağlayın.

Stratejik bakış açısına sahip olun.

Yaratıcı olun.

Etkili olun.

Güvenilir olun. Tutamayacağınız sözler vermeyin.

Sır tutmayı bilin. İnsan kaynakları departmanı çalışanların her türlü gizli, kişisel bilgilerini bilen bir departmandır. Güvenilir bir insan kaynakları çalışanı olmak istiyorsanız sır tutmayı bileceksiniz.

Çalışma arkadaşlarınız, yöneticiniz hakkında dedikodu yapmayın. Kendinizi dedikodunun dışında tutun.

Çalışanlar arasında ayrımcılık yapmayın. Herkese aynı mesafede olun.

Örnek bir çalışan olun. Sürekli işe geç kalan, projeyi zamanında bitirmeyen bir insan kaynakları uzmanı başkalarının disiplinli olmasını nasıl bekler?

İyi bir dinleyici olun.

Resmin bütününe bakabilin.

Hoşgörülü olun. İyi bir insan kaynakları uzmanı empati kurabilmeli.

Meraklı ve hevesli olun.

Mesleğinize olan heyecanınızı yitirmeyin.

Motivasyonunuz her zaman yüksek olsun. Tabi ki zaman zaman bizlerin de motivasyonu düşecek, ancak motivasyonu düşük bir insan kaynakları uzmanı çalışanların motivasyonu için ne yapabilir?

Yılmayın, cesaretiniz kırılmasın. Bazı anlar gelecek ki hayal kırıklığına uğrayacaksınız.

Kendinizi sürekli geliştirin. Alanınızda uzmanlaşın.

İnsan kaynakları gündemini takip edin.

Çalışanları takdir edin. Teşekkür etmesini bilin.

Paylaşımcı olun. Bilgilerinizi başkalarıyla paylaşmaktan korkmayın.

Bencil olmayın. Elde ettiğiniz başarıyı ofisinizle paylaşmanız ekip arkadaşlarınızın daha fazla çalışmasını sağlayacaktır.

Başkalarına ilham verin. Çalışma arkadaşlarınıza örnek olun. Kurumunuzda örnek bir çalışan olmaya gayret edin.

Teknolojiyi iyi kullanın. Birkaç sene önce insan kaynaklarının sosyal medyayı bu kadar aktif kullanması gerektiği aklınıza gelir miydi? Y kuşağı, Z kuşağı derken sürekli gelişen terminolojiye hakim olmak, gündemi yakalayabilmek için teknolojiyi iyi kullanmak işimiz için çok önemli.

Araştırmacı olun.

İnovatif olun.

Etrafınıza pozitif enerji yayın. İnsanlar sizi gördüğünde köşe bucak kaçmasın J

Ve son olarak da bol bol okuyun.


23 Temmuz 2014 Çarşamba

Neden Kovuldum?




Yöneticime göre çalışanlar işlerini yapamadıkları için değil, daha çok ikili ilişkileri nedeniyle kovulurlar. Gerçekten de yakın bir zaman da çalışma arkadaşlarımdan biri diğer çalışanlarla olan iletişimi, ilişkileri yüzünden işten atıldı.

Başarılı bir performansa sahip olduğunuzu düşünmenize rağmen işinizden kovuldunuz, peki sonrasında kendi öz değerlendirmenizi yaptınız mı?  Neden işinizden kovuldunuz?

Listenin en başında kötü performans var. Kötü bir performansa sahipseniz,
Kişisel problemlerinizi işinize yansıtıyorsanız,
İşe alınmak için mülakatta yalan söylediyseniz,
Sürekli izin alıp işinizi aksatıyorsanız,
İşe geç kalmayı alışkanlık haline getirdiyseniz,
Yalan söylüyorsanız,

Mesai saatlerinde uyurken yakalanıyorsanız,
İşinizden sürekli şikâyet ediyorsanız,
Çalışma arkadaşlarınız hakkında dedikodular çıkarıyorsanız,
Çalışma arkadaşlarınızı taciz ediyorsanız,
Yöneticinizin sizden istediği işleri yapmıyorsanız,
İşe sarhoş geliyorsanız,
Düzeysiz şakalar yapıyorsanız,
İşinizi yapmak yerine internette sörf yapıyorsanız,
Çalışma arkadaşlarınızı sürekli eleştiriyorsanız,
Twitter, Facebook gibi sosyal medyada yöneticinizden ve şirketinizden şikâyet ediyorsanız,
İşinizden kovulabilirsiniz. Aman Dikkat!





6 Temmuz 2014 Pazar

Eyvah İlk İş Günüm


İlk İş Gününüz Çin İşkencesine Dönüşmesin!

Ve beklenen gün geldi! Bugün büyük bir heyecanla istediğin işinde ilk iş günün. Peki heyecanlı bir pazartesiye hazır mısın? İlk iş gününü az hasarla atlatman için sana birkaç tavsiye:
Uykunu iyice al. Oryantasyon sırasında uyumak istemezsin.
Güzel bir kahvaltı yap.
Mülakata katıldığın günlerde kurumu gözlemle. İlk iş gününde de kurumun dress- code una göre giyin.  Aşırı makyajdan kaçın.
İlk gün işe geç kalmak istemezsin, işe zamanında git. Aslında 10 dakika erken gidersen stresin azalır.
Ajandan yanında olsun. Not alman gerekebilir.
Samimi bir gülümsemeyle kendin tanıt, herkese merhaba de.


Kurumsallaşmış firmalarda işe yeni başlayanlar için oryantasyon programları vardır, yoksa da bunu sorun yapma.

İlk iş günü elini kolunu nereye koyacağını, nerede nasıl konuşacağını, kime nasıl hitap edeceğini bilemediğin gündür. Panik yapma.
Kendini sığıntı gibi hissetme.
Güler yüzlü ol.
Masan, bilgisayarın, telefonun ayarlanmamışsa bunu sorun yapma.
Eğer bu iş ilk işin değilse eskisiyle kıyaslama. Bildiklerinizi unutun!
Hata yapmaktan korkma. Yaptığın hataları aslında başkalarının da yaptığını unutma.
Bugün milyonlarca kişiyle tanışacaksın ve günün sonunda aklında sadece birkaç isim kalacak. Bu yüzden isimleri ezberlemeye çalışma.
Kendine güven.

Soru sormaktan çekinme.
Çok konuşma, politika hiç konuşma!
İnsanların kendi iş rutini devam ettiği için, herkesin seninle ilgilenmesini bekleme.
İnsanları gözlemle, iş akışının nasıl olduğunu öğrenmeye çalış.
Yeni iş arkadaşlarına kendini beğendirmeye çalışma.
Dedikodu yapma
Motivasyonun düşmesin.
İş arkadaşlarının öğle yemeğine çıkma tekliflerini reddetme.
İlk günden insanlar hakkında önyargılı olma.
Organizasyon şemasını, hangi departmanların olduğunu öğrenmeye çalış.
Rahat tavırlar sergile.
Boş boş oturmamaya özen göster. İşi öğrenmeye çalış.
Mesai bitimine uy. İlk günden izin alma!

Bol Şanslar J







2 Temmuz 2014 Çarşamba

Yeni Mezunlara Mülakat Tavsiyeleri





Genelde iş arayan adaylara, mülakatta nasıl davranmaları gerektiğinden bahsederiz. Bu yazımda ise mülakatta yapılmaması gerekenlerden bahsetmek istiyorum.

Ön hazırlık yapmadan olmaz. Mülakata gitmeden önce başvurduğunuz kurumu tanıyın. İşe alım danışmanının “ Neden bize başvuru yaptınız, bizi tercih ettiniz?” sorusuna hazırlıklı olun.

Mülakata kesinlikle uykusuz ve yorgun bir şekilde gitmeyin. Uykusuz giderseniz hem mülakata odaklanamazsınız, dikkatiniz dağılır hem de uzmanın karşısında bol bol esnersiniz J

Ütüsüz, kirli elbise giymeyin.  Dış görünüşünüz kendinize ve işe verdiğiniz önemi yansıtır, bu yüzden özenli
bir şekilde gitmeye dikkat edin. Özellikle kadınlar aşırı makyajlı olmamalı. Temiz, sade ve şık olmaya gayret edin. Erkekler de saç sakal birbirine karışmış bir şekilde mülakata gitmeyin. Tıraş olunmuş, tırnaklar kesilmiş olmalı.

Mülakata geç kalmayın. Bu yapacağınız en büyük hatalardan biridir. Mümkünse 10- 20 dakika erken gitmeye gayret edin. Erken gittiğinizde panik yapmazsınız, stresiniz de azalır.

Cep telefonunuzu açık unutmayın.  Mülakat sırasında telefonunuzun çalması işe alım danışmanı tarafından hiç de hoş karşılanmaz.

Size yer gösterilmeden oturmayın.

Çekingen olmayın. Kendine güvenen bir aday olduğunuzu uzmana hissettirin.

İsteksiz görünmeyin. Bu iş için çok heyecanlı olduğunuzu gösterin.

Konuşurken yere bakmayın. Biliyorum, özellikle yeni mezunlar için iş görüşmeleri oldukça stresli. Ama konuşurken mutlaka uzmanın yüzüne bakarak konuşun.

Laf kalabalığı yapıp, uzun cümleler kurmayın. Cevabını bilmediğiniz sorular sorulduğunda dürüstçe bilmediğinizi söyleyin, fazladan puan kapın J

Gereksiz sorular sormayın. Özellikle ilk görüşmede ücret, yıllık izin, yan haklar, servis, yemek gibi konularla ilgili sorular sormayın.

Argo sözcükler kullanmayın. Kibar ve nazik olmaya özen gösterin.

İşe alım danışmanına “abi, abla” şeklinde hitap etmeyin. Unutmayın altın gününde değilsiniz!

Sakız çiğnemeyin.


Kahkahalarla gülmeyin. Şaka yapmayın.

Esnemeyin.

Kendinizi işe muhtaç olarak göstermeyin. “Bu işe çok ihtiyacım var, lütfen beni kabul edin.” Şeklinde uzmanı sıkboğaz etmeyin.

Kendinizi gereksiz yere övmeyin. İşe başladığınızda tüm gerçekler ortaya çıkar unutmayın J


Hocalarınızı, staj yaptığınız kurumları kötülemeyin.  Onlardan iyi bir şekilde bahsedin.

Stajlarınız, projeleriniz, bitirme teziniz hakkında yalan söylemeyin.

Bir başka yazıda görüşmek üzere J

10 Haziran 2014 Salı

İnsan Kaynakları Uzmanı Türleri



Merhabalar,  bugün sizlere aday ve çalışanların gözüyle insan kaynakları profesyonellerini anlatmak istiyorum. Devamı gelecek :)

Keyifli okumalar..


Plaza İkcısı


Bütün dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanan mini etekli hatundur.
Erkekse her zaman jilet gibi giyinir.
Kendisinin bulunmaz hint kumaşı olduğuna inanır.
Konuşmasını İngilizce kelimelerle süsler. Sanırsınız ki ondan başka İngilizce bilen yoktur.
Ne işi yaptığını benim de anlamadığım insan topluluğudur.

Patron İkcısı

Limonu nasıl sıkarsam suyunu çıkarırım? diye hesaplar.
Pozisyonunun adında insan olduğuna bakmayın, aslında insanları hiç sevmez.
Kendini Ali Tezel zanneder.
Bıraksanız dünyayı o kurtaracaktır.
Kuruluşun menfaatlerini her şeyin üzerinde tutar.
Çalışanı kıdemsiz işten çıkarmanın yollarını arar.

Akıllara Zarar İkcı

Kendi işe alım sürecini merak ettiğim ikcıdır.
İşe alım sürecinde, özgeçmişteki resimlere göre adayları mülakata davet eder.
Birkaç seminerde duyduğu kulaktan dolma bilgilerle işini yapar.
Mülakatta neyi kıstas aldığını anlayamazsınız. Gözünün üstünde kaşı var diye adayı eler.
" 2 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?" tek bildiği sorudur.
Kurumda kimin ne iş yaptığından haberi yoktur.


Güzin Abla İkcısı


Anaç ve güler yüzlüdür.
İnsanı, insan kaynakların, işini çok sever.
Çalışanı dinler, her zaman çalışanın yanındadır.
İşe aldığı çalışanları kendi çocukları gibi görür.

Çakma İkcı

Sürgün yemiş, dışlanmış çalışanlardan oluşur.
Kendi işinde başarısız olmuş, insan kaynakları departmanına rotasyon yapılmıştır.
Bari işsiz kalmayım diyerek insan kaynaklarında çalışmaya devam eder.
Literatürü öğrenip, ezikliğini giderme çabasındadır.




31 Mayıs 2014 Cumartesi

Patronlar işi, liderler ise kişileri yönetir.





Şunu unutmayalım ki;

İnsanlar bir kurumda işe girerler ama ayrılırken aslında yöneticilerini terk ederler.



Önemli olan, çalışanı kaybetmek değil kazanmaktır. Her çalışan birbirinden farklıdır, farklı gelişim düzeyine sahiptir bu yüzden herkesten aynı performansı beklememiz yanlış olur. Başarılı bir performans istiyorsak burada liderlere çok iş düşmektedir.

Eskiden patronlar lider olarak görülürdü.  Günümüzde ise patronların yerini liderler aldı. Patronlar işi, liderler ise kişileri yönetir.

Liderlik, zaman içinde çalışanların performanslarının üst düzeye ulaşabilmeleri için insanları geliştirmektir.
Liderlik, bir etkileme sürecidir. Liderler, kişilerle beraber çalışıp, hem kendi hem de kuruluşun hedeflerini gerçekleştirir. 2 tip lider vardır:

Başarılı Lider: İnsan odağından çok işe odaklanır, insanı bir makine olarak görür.

Etkili Lider: Sıradan insanlardan olağanüstü işler çıkaran liderlerdir. Çalışanlar lider olmadan da yapılması gereken işleri yapabilecek yetkinliği kazanırlar.

Peki, lider olmak için gerekenler neler?
Çalışanların ihtiyaçlarını belirlemek,
Her bir çalışan farklı gelişim düzeyine göre farklı liderlik stilleri kullanmak,
Çalışanlarla ihtiyaç duydukları liderlik stili üzerinde anlaşmak.

Yaşanan zorluklar nelerdir?
Yeni atanan liderlerin kabul görmemesi,
Çalışanların zor kişilik özellikleri,
Kazanılmış yanlış alışkanlıklara direnç gösterme
Beklentilerin farklılığı,
Özel hayattaki problemlerin iş yerine taşınması
Dedikodu kültürü
Farklı kişilik tarzları ile iletişim kurma
Güven – işbirliği

Tek bir liderlik stili yoktur. Çalışanların, 4 farklı gelişim düzeyi vardır.

  1)Deneyimsiz& İstekli Çalışan

İşe yeni başlayan ya da yeni bir göreve atanan çalışanlardır. Öğrenmeye heveslidir, direktif almaya hazırdır. Heyecanlı ve iyimserdir. Hata yapabilir.
Çalışanlar, işe yeni başladıkları için ilk önce, görevleri hakkında bilgi edinmek isterler. İşlerinin sınır ve limitleri belirtilmelidir. İşin nasıl olacağına dair standartlar anlatılmalıdır.
Mutlaka iş başında eğitim verilmelidir.
Alıştırma yapma fırsatı tanınmalıdır.
İş sonuçları hakkında geri bildirim yapılmalıdır.

Çalışanların özellikleri:
Umutlu
Deneyimsiz
Meraklı
İyimser
Heyecanlı
Hevesli
Şevkli

Uygulanması gereken liderlik:
Lider, burada çalışan için amacı, zamanlamayı ve öncelikleri belirlemelidir.
İşin nasıl yapılacağını öğretmelidir.
Çalışanın çokça pratik yapmasını sağlamalıdır.
Problem çözümünde idareyi ele almalıdır.
Öğrenme sürecini kontrol edip, geri bildirimde bulunmalıdır.

 2) Hayal Kırıklığına Uğramış Çalışan


Çalışanların az da olsa bilgi ve becerileri vardır ancak henüz yeterli değildir.
Hayal kırıklığına uğramıştır, vazgeçmek üzere olabilir.
Cesareti kırık, bunalmış, kafası karışmıştır.
Gelişmekte ve öğrenmektedir.
Hatalarının öğrenmenin bir parçası olduğuna dair güven verilmesine ihtiyacı vardır.

Çalışanların özellikleri:
Hayal kırıklığına uğramış
Cesareti kırılmış
Bunalmış
Kafası karışık
Motivasyonsuz
Morali bozuk
Yılmış

Uygulanması gereken liderlik:
Çalışanın hayal kırıklıklarını dinlemelidir.
Çalışanın problem hakkındaki görüşünü almalıdır.
Çalışana başarısızlıklarını değerlendirmesi ve problem çözümleri üzerinde düşünmesi için yardımcı olmalıdır.
Sık sık geri bildirimde bulunmalıdır.
Çalışanı cesaretlendirip, övmelidir.

 3) Yetenekli Ancak Güvensiz Çalışan


Fikirlerini başkalarının doğrulamasına ihtiyacı vardır.
Emin değildir, karar veremez. Yardıma ihtiyaç duyabilir.
Her zaman özgüvenli değildir, kendini eleştirir.
Aslında verimli katkılarda bulunur.

Çalışanların özellikleri:
Güvensiz
Karasız, emin olmayan
Yetkin
Katkıda bulunan
Kendi kendini eleştiren
Temkinli

Uygulanması gereken liderlik:
Çalışanı problem çözümünde kontrolü ele alması için cesaretlendirir.
Çalışanın endişelerini dinler.
Çalışanın problemi kendi çözmesini sağlar.
Neye ihtiyacın var? diye sorar.
Çalışanı takdir eder.
Özgüveni artırmak için geçmiş başarıları hatırlatır.

4)Kendine Güvenen Çalışan

Başkaları tarafından uzman olarak görülür.
Özgüveni yüksektir, kendinden emindir.
Bağımsız olarak çalışabilir.
Başkalarına ilham verir.
Öngörülüdür, birçok şey yapması istenebilir.

Çalışanların özellikleri:
Özgüvenli
İstikrarlı bir şekilde yetkin
Uzman
Özerk
Kendinden emin
Olgun
Kendine yeterli
İlham veren

Uygulanması gereken liderlik:
Çalışanın kontrolü ele almasını bekler.
Çalışanın verdiği kararlara güvenir.
Çalışanın yenilikler getirmesini bekler.
Çalışanın kendini aşarak daha yüksek bir performansa ulaşması için teşvik eder.
Başkalarına rehberlik etmesi için fırsatlar yaratır.
Çalışanı ödüllendirir.
Gerektiğinde ek kaynaklar sağlar.









24 Mayıs 2014 Cumartesi

Tembel İş Arayanın Günlüğü





Yoksa siz;

başvurmadığım iş kalmadı, işsizlik benim kaderim,

biraz işsizlik maaşı alayım, nasıl olsa birkaç ay içinde iş bulurum,

çok çalıştım tatile ihtiyacım var,

çalışmak benim için bir işkence diyenlerden misiniz?

Uzun süredir iş aramak& işsiz kalmak sizi tembelleştirmiş..

Sanılanın aksine; yapılan araştırmalara göre kurumların işe alımları yaz aylarında artıyor. Yaz ayları işsizler için pek çok fırsat içeriyor.

İnsanlar yaz aylarında iş aramaktan uzaklaşırlar, tatil yapmayı tercih ederler. Oysaki yaz aylarında iş bulma şansı daha yüksektir.  Rakipleriniz tatildeyken, işe yerleşmede rekabet avantajı sizin elinizde! Çünkü açık pozisyonlara başvuru, kış aylarına göre daha az olacaktır. İş bulana kadar tatil planlarınızı erteleyin, erken kalkan yol alır!

Üniversitelerin yaz aylarında yeni mezun vermeleriyle birlikte yoğun işe alımlar yapılmakta. Adayların eylül ayında işbaşı yapabilmeleri için kurumlar, yeni mezun işe alımları yaz aylarında yapmayı tercih ediyorlar. (Örneğin bankacılık sektöründe iş başı yapılmadan önce yoğun bir eğitim süreci olduğu için yaz ayları tercih edilmekte.)

Yaz dönemiyle birlikte iş hacmi artan turizm sektöründe dönemsel işe alımlar yapılmaktadır. Dönemsel işler daha çok genç adaylar tarafından tercih ediliyor. Özellikle yeni mezun gençler ve üniversite öğrencilerinin tercih ettiği dönemsel işler, gençlerin profesyonel iş hayatıyla tanışmalarını sağlıyor. Dönemsel de olsa deneyim, kariyeriniz için oldukça önemli!

Dönemsel çalıştıktan sonra kurumun kadrosuna geçmek de mümkün.  Çalışma isteğinizi, performansınızı kanıtladıktan sonra işiniz de kalıcı da olabilirsiniz.

Pes etmek yok iş aramaya devam..
Mutlu iş aramalar J

Yazımı yazarken ilham aldığım, ünlü Fransız yazar La Fontaine tarafından yazılmış olan Ağustos Böceği İle Karınca masalını sizlere tekrar hatırlatmak istedim.

Ağustos böceği mi yoksa karınca mı olduğunuza siz karar verin J



Eğlenceyi çok seven bir ağustos böceği varmış.
Bu Ağustos Böceği sürekli saz çalar, şarkı söylermiş
Tüm gününü bu şekilde geçirirmiş
Derken güzel, sıcak günler bitmiş, kış gelmiş
Artık havalar çok soğuk ve yağışlıymış.
Ağustos Böceği şarkı söylemez hale gelmiş
Soğuktan çok üşüyormuş ve karnıda çok acıkmış.
Ama hiç yiyeceği yokmuş.
Çünkü tüm yazı saz çalarak ve şarkı söyleyerek geçirmiş.
Kış için hiç hazırlık yapmamış.
Ama o bu şekilde eğlenirken küçük komşusu Karınca tüm yazı kış hazırlığı yaparak geçirmiş.
Ağustos Böceği bunu hatırlamış ve aklına karınca komşusundan ödünç istemek gelmiş;
— Karınca komşumdan ödünç yiyecek bir şeyler isteyeyim, hem ne var ağustosta tekrar öderim, demiş.
Ağustos Böceği bu düşünce içerisinde karınca komşusunun kapısına gitmiş. Kapıyı çalmış. Karınca açmış kapıyı. Karşısında açlık ve soğuktan perişan olmuş Ağustos Böceği 'ni görmüş;
— Ne istiyorsun Ağustos Böceği, demiş.
— Karınca kardeş havalar çok soğudu çok üşüyorum, üstelik karnımda çok aç ama yiyecek hiçbir şeyim yok. Bana ödünç yiyecek bir şeyler verir misin? Söz veriyorum Ağustosta borcumu ödeyeceğim sana, demiş ağustos böceği.
Karınca;
— Neden yiyecek hiçbir şeyin yok, bütün yaz ne yaptın sen?
— Ağustos Böceği çok utanmış, çok mahcup olmuş;
— Şeyyy, ben bütün yaz saz çaldım, şarkı söyledim. Kış için hiç hazırlık yapmadım.
Karınca çok sinirlenmiş bu cevabı duyunca;
— Madem öyle tüm yaz saz çalıp, şarkı söyledin şimdide oyna o zaman, demiş karınca ve tak diye kapıyı ağustos böceğinin yüzüne kapatmış.
Ağustos böceği hatasını anlamış. Karınca 'dan özür dilemiş. Karınca da onu içeri almış ve yaz gelince beraber yiyecek toplamışlar...

15 Nisan 2014 Salı

SGK’ dan Kayıtdışı İstihdamla Mücadele Yarışması



                                           KAYIT DIŞI İSTİHDAMA KAYITSIZ KALMA



Sosyal Güvenlik Kurumu, kayıt dışı istihdamla mücadele kapsamında "Kayıt dışı istihdama kayıtsız kalma" isimli proje yarışması düzenledi. Kayıt dışı istihdam konusunda toplumsal duyarlılığı ve bilinç düzeyini artırmayı amaçlayan yarışma kapsamında dereceye gireceklere toplam 57 bin 500 lira ödül verilecek. 

Katılımcılar yarışmaya kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda özgün ve uygulanabilir projelerle başvurabileceklerdir. Projeler Seçici Kurul tarafından değerlendirilecek ve dereceye giren Projeler belirlenecektir.

Ödül Miktarları:

Birincilik Ödülü 20.000 TL
İkincilik Ödülü 15.000 TL
Üçüncülük Ödülü 10.000 TL
Dördüncülük Ödülü 7.500 TL
Beşincilik Ödülü 5.000 TL

Yarışmanın son başvuru tarihi 20 Nisan Pazar günüdür.

BAŞVURU ADRESLERİ:

E-Posta Adresi: kadimdaire@sgk.gov.tr

Yazışma Adresi: SGK Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanlığı, Mithatpaşa Caddesi No:7 A Blok 4. Kat Yenişehir/ANKARA